“Kudüs'ün Dünü ve Bugünü"

İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) Uluslararası İlişkiler Bölümü, 7 Aralık Cuma günü “Kudüs'ün Dünü ve Bugünü”nü anlatan bir panel düzenledi. Panelde, Kudüs'ün Bakır Çağı'na uzanan tarihi, hem Hıristiyanlar hem Müslümanlar hem de Yahudiler açısından önemi ele alındı.

Üniversitemizin Basın Ekspres yerleşkesinde gerçekleştirilen panele, Uluslararası İlişkiler Bölümü akademisyenlerimizden Dr. Öğr. Üyesi Hazal Papuççular, Galatasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Arıkanlı, Antalya Bilim Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mesut Uyar, Gazeteci Mete Çubukçu, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

KUDÜS'ÜN DÜNÜNÜ VE BUGÜNÜNÜ ANLATAN KİTAP ÇIKARILACAK

Panelin moderatörlüğünü yapan Dr. Öğr. Üyesi Papuççular, "Kudüs üzerine çok sayıda çalışma yapıldı ama eksiklikler var. Biz de İKÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü bünyesinde kitap çalışması başlattık. Bu kitap, hem tarihi hem günümüzü hem de uluslararası politika ve hukuk bağlamında Kudüs'ü anlatacak. Kitabı çıkarmadan önce de bugünkü paneli yapmak istedik. Paneldeki konuşmacıların aynı zamanda kitapta da yazıları olacak. Kudüs ile ilgili kitap, bu alandaki akademik boşluğu doldurmak için önümüzdeki yıl çıkacak" diye konuştu.

PROF. DR. MESUT UYAR: KARARIN ASKERİ GEREKÇELERİ VARDI

Kudüs'ün savunulmadan İngilizlere teslim edildiğini belirten Prof. Dr. Mesut Uyar ise "Kudüs, 9 Aralık 1917'de İngilizlerin işgaliyle kaybedildi. Osmanlı birlikleri şehirden 2 gün önceden çekilmişti. Şehir savunulmadan teslim edildi. Bu kararın askeri gerekçeleri vardı. Bunlar, Gazze muharebeleri sonrasında Osmanlı birliklerinin zayıflaması, Kudüs'ün savunmasıyla ilgili hazırlıkların yeteri kadar yapılmaması ve birlik komutanlarının kendi askerlerini kurtarma endişesine düşmesidir. Özellikle 7'nci Ordu Komutanı Fevzi Paşa ve Kudüs'ü savunmakla görevli olan 20'nci Kolordu Komutanı Ali Fuat Cebesoy, kendi birliklerini kurtarmak için şehri tahliye etmeye karar verdiler" ifadelerini kullandı.

"SAVUNMA OLSAYDI TARİHİ VE DİNİ BİNALAR TAHRİP EDİLECEKTİ"

Osmanlı birliklerinin İngilizler karşısında başarılı olacaklarını düşünmediklerini aktaran Prof. Dr. Uyar, "Kudüs eğer savunulsaydı, tarihi ve dini binalar ağır tahribat görecekti. Bu da verdikleri kararda etkili oldu. Çünkü İngilizlere karşı şehri başarıyla savunamayacaklarını düşünüyorlardı. En fazla birkaç hafta daha geciktirebileceklerini veya zayiat verdireceklerini düşündüler. Bu riski göze almayıp şehri de kurtarabilmek için tahliye ettiler. Karar, büyük tartışmalara yol açtı. Bu kararı askerler verdi, askeri değerlendirmeler sonucunda bu karar alındı. Dini açıdan değerlendirme yapmadılar. Geleceğe yönelik öngörüde bulunacak bir adım atmadılar" dedi.

"KUMPAS VEYA GİZLİ OYUN OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM"

Kararın askeri açıdan doğru olduğunu söyleyen Uyar, "Yani çaresiz bir durum var. Çaresiz durumda yapılabilecek en doğru hareketi yaptılar. Günümüzde Filistinlilerin içine düştüğü kötü durum söz konusu ve bu durum gittikçe daha da kötüleşiyor. Müslümanlar da bu durumdan rahatsızlık duyuyor. Sonra tekrar Aralık 1917 yılına dönülüyor ve ‘Niye Kudüs savunulmadı? Kumpas mı var? Siyonist ayağı var mı? Kim bu işten kazançlı?’ gibi suçlamalar dile getiriliyor. Kararı, askeri açıdan değerlendirdiğimizde kumpasın, gizli oyunların olduğunu düşünmüyorum" diye konuştu.

PROF. DR. ARIKANLI: DİNİ MOTİFLER SİYASİ AMAÇLAR İÇİN KULLANILIYOR

Kudüs'ün Hıristiyan ve Müslümanlar açısından büyük önem taşıdığını kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Arıkanlı da, "Çok eski döneme de damgasını vuran bir rekabet var. Önce Fatimiler ve Abbasiler, arkasından da Fatimiler ve Büyük Selçuklu Devleti rekabeti geliyor. Bu ne demek? Sünni ve Şiiler arasındaki çatışmanın, rekabetin ürünü demek. Dini motifler siyasi amaçları gerçekleştirmek için kullanılıyor" dedi.

"KUDÜS'ÜN GEÇMİŞİ BAKIR ÇAĞI'NA UZANIYOR"

Kudüs'ün stratejik önemine dikkat çeken Dr.Öğr. Üyesi Arıkanlı, "Kudüs, dini açıdan temsil ettikleri için önemli. Ama toplumda bu sefere katılacak olanların motivasyonunu ayakta tutmak, onları konsolide etmek için öne sürülen de bir şey. Kudüs, Bakır Çağı'na kadar uzanan geçmişe sahip. Stratejik önemi, tarihi, sembolik ve dini anlamı sebebiyle her zaman odak noktası oldu. Artık 20'nci yüzyıldan itibaren dünya güçlerinin temel çekişme alanlarından biri Ortadoğu. Kudüs, bu anlamda da bir simgedir" ifadelerini kullandı.
 


Son Güncelleme Tarihi: Per, 12/13/2018 - 10:50